Artwork

محتوای ارائه شده توسط Kerem Önder. تمام محتوای پادکست شامل قسمت‌ها، گرافیک‌ها و توضیحات پادکست مستقیماً توسط Kerem Önder یا شریک پلتفرم پادکست آن‌ها آپلود و ارائه می‌شوند. اگر فکر می‌کنید شخصی بدون اجازه شما از اثر دارای حق نسخه‌برداری شما استفاده می‌کند، می‌توانید روندی که در اینجا شرح داده شده است را دنبال کنید.https://fa.player.fm/legal
Player FM - برنامه پادکست
با برنامه Player FM !

Abdülkadir Geylani sohbetleri 9 / Kerem Önder

39:51
 
اشتراک گذاری
 

Manage episode 376406842 series 3233853
محتوای ارائه شده توسط Kerem Önder. تمام محتوای پادکست شامل قسمت‌ها، گرافیک‌ها و توضیحات پادکست مستقیماً توسط Kerem Önder یا شریک پلتفرم پادکست آن‌ها آپلود و ارائه می‌شوند. اگر فکر می‌کنید شخصی بدون اجازه شما از اثر دارای حق نسخه‌برداری شما استفاده می‌کند، می‌توانید روندی که در اینجا شرح داده شده است را دنبال کنید.https://fa.player.fm/legal

Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyuruyor: «Allah sevdiği kimseyi üzmez; ama tecrübe için bazı belâ verir.» İman sahibi odur ki, bu belâ geldiği zaman sabreder... Allah yararsız hiçbir belâ indirmez. Her belâ bir iyiliğin öncüsüdür. Bu iyilik ya dünya için veya âhiret için olur. İmanlı kimse belâya sabırla karşı koyar. Allah gönderdiği için razı olur. Rabbini itham etmez. Niçin geldi, diye çıkışmaz. Mü’min inandığı ile uğraşır. Bu uğraşmak, imanlıya belâyı hatırlatmaz. Ey dünya ile uğraşanlar, onu bırakın. Söz etmeyin. Yalnız dille konuşuyorsunuz, kalbinizle konuşmuyorsunuz. Allah'tan kaçmaktasınız. O'nun yüce kelâmını dinlemek işinize gelmiyor. Peygamberin sözleri hoşunuza gitmiyor. Peygambere uyanları da tanımıyorsunuz. Halbuki, bunlar Allah'ın halifesi ve Peygamberin vârisleridir; sizi hiçbir şey ikna edemiyor. Nedir bu hâliniz?.. Kadere de inanmıyorsunuz. O kaderi yapanla da niza çıkarıyorsunuz. Kulların verdiği ile yetinmektesiniz. Hakk'ın vergisi sizi ilgilendirmiyor. Bu durumda Hak katında sizin bir sözünüz bile işitilmez. İyiler de sizi dinlemez. Tâ ki tevbe edesiniz ve bu tevbenizde de ihlâs sahibi olasınız. Yapmamayı kararlaştırdığınız yanlış işi bir daha yapmadığınız takdirde sözünüz dinlenir, hatanız bağışlanır. Bundan sonra kadere uymalısınız. Allah'ın vermiş olduğu hükümlere boyun eğmelisiniz. Bu hükümler aleyhinize bile çıksa, yine hoş karşılamanız gerekir. Gerekirse, zillete atılırsınız, aziz de olabilirsiniz. Zengin olmanız da mukadder olabilir, fakir de olabilirsiniz. Afiyet de gelir, hastalık da... Hepsi O'nun emri ile olur. Allah, yaptığının hesabını vermek zorunda değildir. Sana sevimsiz olan, O'nun için sevimli olabilir. Ey cemaat! Uyunuz, size de uyan olur. Kaza ve kadere boyun eğin, hizmetinizi eksik etmeyin. Hükümlere razı olursanız, öyle olursunuz. Nasıl olursanız, öyle de idareciler bulursunuz. Nasıl çalışırsanız, öyle karşılık görürsünüz. Hak Azizdir. Celildir. Kullara zulmetmez... Az iyiliğe çok mükâfat verir. Temiz ve doğru olan, kötü olarak anılmaz. Doğruya hiçbir zaman, yalancı ismi verilmez. Ey evlâd! Hizmet edersen, sana hizmet edilir. Uysal olursan, kafa tutanın olmaz. Aziz ve Celil olana, hizmetçi ol. Şu dünyanın sahte sultanlarına hizmet etmekle eline ne girer? Onlar ne fayda verir ne de zarar getirir. Şimdiye kadar, sana ne verdiler?.. Kendi yararları için ne yaptılar? Hangisi ölümü geri çevirebildi? Kısmetinde olmayanı, bir tanesi sana verebiliyor mu? Hakk'ın sana nasib etmediği şeyi sana vermeye kimin gücü yeter? Ellerinden çıkan bir iyiliği çevirmek onların haddi mi? Yapabiliyorlar dersen, iman sahibi olmadığın meydana çıkar. Bilmiyor musun, veren, yoktur, alan olmaz, zarar getiren olmaz, iyilik veren bulunmaz, sonu öne, önü de sona alan yoktur, ancak bunları Allah yapabilir. Bunları bildiğini söylersen, sana sorarım: Bildiğin hâlde nasıl başkasını Mevlâ'ya tercih ediyorsun?.. Yazık sana, âhireti dünya ile nasıl kirlettin? Mevlâ'nın tâatını nefsin tâatı ile nasıl karıştırdın? Halkı Hakk'a nasıl kattın? Bir yandan takva dâvası, bir yandan da Hakk'ı kullara şekva!.. Olur mu, yaptığını sen de beğenmedin değil mi?.. Bilmez misin, Allah müttakileri esirger. Onlara yardım eder. Kötülükleri onlardan def eder. Çeşitli bilgiler öğretir. Nefislerini tanıtır. Onların kalplerine bakar, bilmedikleri taraftan rızıklar verir. Allahü Teâlâ bâzı kitaplarında şöyle buyurmuştur: «Ey Âdemoğlu, iyi komşundan utandığın kadar, bendende utan.» Peygamber (S.A.) efendimiz de buna benzer bir Hadîs-i Şerif beyan eylemiştir: «Bir kul hata işleyeceği zaman, kapılarını kapar, perdelerini çeker, kullardan saklar; ama ona şöyle hitap edilir: Ey Âdemoğlu, Beni görenlerin en küçüğü yaptın! Halbuki hepsinden önce Beni düşünmeliydin.» İnanç dediğimiz şey bazı fikir ve düşüncelere olan bağımlılıktır. Onları kesin doğrularımız olarak görürüz. Annemiz bize geçmişte bir şey söylemiştir; "sobayı elleme, elin yanar" denemiş veya denememiş ama deneyen birisini gözlemlemişizdir ve gerçekten de eli yanmıştır.

  continue reading

487 قسمت

Artwork
iconاشتراک گذاری
 
Manage episode 376406842 series 3233853
محتوای ارائه شده توسط Kerem Önder. تمام محتوای پادکست شامل قسمت‌ها، گرافیک‌ها و توضیحات پادکست مستقیماً توسط Kerem Önder یا شریک پلتفرم پادکست آن‌ها آپلود و ارائه می‌شوند. اگر فکر می‌کنید شخصی بدون اجازه شما از اثر دارای حق نسخه‌برداری شما استفاده می‌کند، می‌توانید روندی که در اینجا شرح داده شده است را دنبال کنید.https://fa.player.fm/legal

Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyuruyor: «Allah sevdiği kimseyi üzmez; ama tecrübe için bazı belâ verir.» İman sahibi odur ki, bu belâ geldiği zaman sabreder... Allah yararsız hiçbir belâ indirmez. Her belâ bir iyiliğin öncüsüdür. Bu iyilik ya dünya için veya âhiret için olur. İmanlı kimse belâya sabırla karşı koyar. Allah gönderdiği için razı olur. Rabbini itham etmez. Niçin geldi, diye çıkışmaz. Mü’min inandığı ile uğraşır. Bu uğraşmak, imanlıya belâyı hatırlatmaz. Ey dünya ile uğraşanlar, onu bırakın. Söz etmeyin. Yalnız dille konuşuyorsunuz, kalbinizle konuşmuyorsunuz. Allah'tan kaçmaktasınız. O'nun yüce kelâmını dinlemek işinize gelmiyor. Peygamberin sözleri hoşunuza gitmiyor. Peygambere uyanları da tanımıyorsunuz. Halbuki, bunlar Allah'ın halifesi ve Peygamberin vârisleridir; sizi hiçbir şey ikna edemiyor. Nedir bu hâliniz?.. Kadere de inanmıyorsunuz. O kaderi yapanla da niza çıkarıyorsunuz. Kulların verdiği ile yetinmektesiniz. Hakk'ın vergisi sizi ilgilendirmiyor. Bu durumda Hak katında sizin bir sözünüz bile işitilmez. İyiler de sizi dinlemez. Tâ ki tevbe edesiniz ve bu tevbenizde de ihlâs sahibi olasınız. Yapmamayı kararlaştırdığınız yanlış işi bir daha yapmadığınız takdirde sözünüz dinlenir, hatanız bağışlanır. Bundan sonra kadere uymalısınız. Allah'ın vermiş olduğu hükümlere boyun eğmelisiniz. Bu hükümler aleyhinize bile çıksa, yine hoş karşılamanız gerekir. Gerekirse, zillete atılırsınız, aziz de olabilirsiniz. Zengin olmanız da mukadder olabilir, fakir de olabilirsiniz. Afiyet de gelir, hastalık da... Hepsi O'nun emri ile olur. Allah, yaptığının hesabını vermek zorunda değildir. Sana sevimsiz olan, O'nun için sevimli olabilir. Ey cemaat! Uyunuz, size de uyan olur. Kaza ve kadere boyun eğin, hizmetinizi eksik etmeyin. Hükümlere razı olursanız, öyle olursunuz. Nasıl olursanız, öyle de idareciler bulursunuz. Nasıl çalışırsanız, öyle karşılık görürsünüz. Hak Azizdir. Celildir. Kullara zulmetmez... Az iyiliğe çok mükâfat verir. Temiz ve doğru olan, kötü olarak anılmaz. Doğruya hiçbir zaman, yalancı ismi verilmez. Ey evlâd! Hizmet edersen, sana hizmet edilir. Uysal olursan, kafa tutanın olmaz. Aziz ve Celil olana, hizmetçi ol. Şu dünyanın sahte sultanlarına hizmet etmekle eline ne girer? Onlar ne fayda verir ne de zarar getirir. Şimdiye kadar, sana ne verdiler?.. Kendi yararları için ne yaptılar? Hangisi ölümü geri çevirebildi? Kısmetinde olmayanı, bir tanesi sana verebiliyor mu? Hakk'ın sana nasib etmediği şeyi sana vermeye kimin gücü yeter? Ellerinden çıkan bir iyiliği çevirmek onların haddi mi? Yapabiliyorlar dersen, iman sahibi olmadığın meydana çıkar. Bilmiyor musun, veren, yoktur, alan olmaz, zarar getiren olmaz, iyilik veren bulunmaz, sonu öne, önü de sona alan yoktur, ancak bunları Allah yapabilir. Bunları bildiğini söylersen, sana sorarım: Bildiğin hâlde nasıl başkasını Mevlâ'ya tercih ediyorsun?.. Yazık sana, âhireti dünya ile nasıl kirlettin? Mevlâ'nın tâatını nefsin tâatı ile nasıl karıştırdın? Halkı Hakk'a nasıl kattın? Bir yandan takva dâvası, bir yandan da Hakk'ı kullara şekva!.. Olur mu, yaptığını sen de beğenmedin değil mi?.. Bilmez misin, Allah müttakileri esirger. Onlara yardım eder. Kötülükleri onlardan def eder. Çeşitli bilgiler öğretir. Nefislerini tanıtır. Onların kalplerine bakar, bilmedikleri taraftan rızıklar verir. Allahü Teâlâ bâzı kitaplarında şöyle buyurmuştur: «Ey Âdemoğlu, iyi komşundan utandığın kadar, bendende utan.» Peygamber (S.A.) efendimiz de buna benzer bir Hadîs-i Şerif beyan eylemiştir: «Bir kul hata işleyeceği zaman, kapılarını kapar, perdelerini çeker, kullardan saklar; ama ona şöyle hitap edilir: Ey Âdemoğlu, Beni görenlerin en küçüğü yaptın! Halbuki hepsinden önce Beni düşünmeliydin.» İnanç dediğimiz şey bazı fikir ve düşüncelere olan bağımlılıktır. Onları kesin doğrularımız olarak görürüz. Annemiz bize geçmişte bir şey söylemiştir; "sobayı elleme, elin yanar" denemiş veya denememiş ama deneyen birisini gözlemlemişizdir ve gerçekten de eli yanmıştır.

  continue reading

487 قسمت

همه قسمت ها

×
 
Loading …

به Player FM خوش آمدید!

Player FM در سراسر وب را برای یافتن پادکست های با کیفیت اسکن می کند تا همین الان لذت ببرید. این بهترین برنامه ی پادکست است که در اندروید، آیفون و وب کار می کند. ثبت نام کنید تا اشتراک های شما در بین دستگاه های مختلف همگام سازی شود.

 

راهنمای مرجع سریع