Player FM - Internet Radio Done Right
Checked 2+ y ago
اضافه شده در nine سال پیش
محتوای ارائه شده توسط Yaşam Yolu. تمام محتوای پادکست شامل قسمتها، گرافیکها و توضیحات پادکست مستقیماً توسط Yaşam Yolu یا شریک پلتفرم پادکست آنها آپلود و ارائه میشوند. اگر فکر میکنید شخصی بدون اجازه شما از اثر دارای حق نسخهبرداری شما استفاده میکند، میتوانید روندی که در اینجا شرح داده شده است را دنبال کنید.https://fa.player.fm/legal
Player FM - برنامه پادکست
با برنامه Player FM !
با برنامه Player FM !
Yaşam Yolu » Podcast
علامت گذاری همه پخش شده(نشده) ...
Manage series 1073434
محتوای ارائه شده توسط Yaşam Yolu. تمام محتوای پادکست شامل قسمتها، گرافیکها و توضیحات پادکست مستقیماً توسط Yaşam Yolu یا شریک پلتفرم پادکست آنها آپلود و ارائه میشوند. اگر فکر میکنید شخصی بدون اجازه شما از اثر دارای حق نسخهبرداری شما استفاده میکند، میتوانید روندی که در اینجا شرح داده شده است را دنبال کنید.https://fa.player.fm/legal
Yaşam yolu podcast, yaşam yolunu anlatan bir programdır. Her hafta yaşamın kaynağı ve yaşamın getirdikleri hakkında konuşacağız. Bizi iTunes Store'daki podcastlerimizde bulabilirsiniz.
…
continue reading
2 قسمت
علامت گذاری همه پخش شده(نشده) ...
Manage series 1073434
محتوای ارائه شده توسط Yaşam Yolu. تمام محتوای پادکست شامل قسمتها، گرافیکها و توضیحات پادکست مستقیماً توسط Yaşam Yolu یا شریک پلتفرم پادکست آنها آپلود و ارائه میشوند. اگر فکر میکنید شخصی بدون اجازه شما از اثر دارای حق نسخهبرداری شما استفاده میکند، میتوانید روندی که در اینجا شرح داده شده است را دنبال کنید.https://fa.player.fm/legal
Yaşam yolu podcast, yaşam yolunu anlatan bir programdır. Her hafta yaşamın kaynağı ve yaşamın getirdikleri hakkında konuşacağız. Bizi iTunes Store'daki podcastlerimizde bulabilirsiniz.
…
continue reading
2 قسمت
همه قسمت ها
×İnsan Doğası Kanunu http://justin.securepony.com/insandogasikanunu.mp3 Merhaba sevgili dinleyeciler. Yaşam Yolu Programımıza hoş geldiniz. Bu bizim 2. programımız. Bu programımızın amacı yaşama giden yolu insanlara bildirmek ve bu yaşam yoluna nasıl ulaşacağınızı sizlere anlatmak. Biz gerçek yaşam yolunda ilerleyen imanlılar topluluğuyuz. İlk programımızda mutlak gerçekler konusunu ele aldık. Eğer ilk programımızı dinlemediyseniz, dinlemenizi tavsiye ederiz. İşte ilk programımızda mutlak gerceğin var olup olmadığını konuştuk. Sonuçta mutlak gerçeklerin var olduğu kararına vardık. Bugünkü programımızda mutlak gerçeklerin geldiği konulardan biri hakkında konuşacağız: İnsan Doğası Kanunu Herkes insanların birbiriyle kavgaya tutuştuğuna tanık olmuştur. Bazen kulağa gülünç gelir bu, bazen de sadece tatsız! Ancak, kulağımıza nasıl gelirse gelsin, insanların ağızlarından çıkanları dinlerken öğrenebileceğimiz çok önemli şeyler olduğuna inanıyorum. Şöyle derler: ¨Birisi bunu sana yapsa, hoşuna gider mi?¨- ¨Burası benim yerim, önce ben geldim.¨ – ¨Rahat bırak onu, kimseye bir zararı yok¨ – ¨Niye önce beni ittin?¨ – ¨Haydi, ama söz verdin.¨ İster eğitimli, ister eğitimsiz, ister çocuk, isterse yetişkin olsun, bu tür sözler her gün dökülür insanların ağzından. Bütün bu kavgalardan benim ilgimi en çok çeken, kişinin sadece diğerinin davranışından hoşnut olmadığını ifade etmesi değil, diğerinin bir tür davranış standardına uymasını beklemesidir. Diğeri ise nadiren: ¨Başlarım senin standardına!¨ diye karşılık verir. Genellikle, kendi davranışının aslında herhangi bir standardı çiğnemediğini belirtir. Öyle olmuşsa bile, özel bir mazereti vardır! Örneğin, oraya önce oturan kişinin neden kalkması gerektiğine dair özel bir neden vardır. Ya da sözünde durmayan bir kişinin, sözünü tutmasına mutlaka bir engel çıkmıştır. Sanki her iki tarafın da aklında bir tür Yasa, adil bir oyunun kuralı, uygun ve ahlaklı bir davranış standardı vardır. Adını ne koyarsanız koyun, iki taraf da bu standart konusunda aynı düşüncededir. Zaten öyle olmasa kavga edemezler, hayvanlar gibi savaşırlardı. İnsanlar arasındaki kavganın amacı, diğer kişiye yanlış olduğunu göstermektir. Elbette, neyin Doğru, neyin Yanlış olduğunu dair bir anlaşma olmasa, böyle bir kavganın amacı da olmazdı. Ortada futbol kuralları olmadan, bir futbolcunun faul yaptığını söylemenin anlamsızlığı gibi…. Bunu başka bir açıdan ele alabiliriz. Her insan her an farklı yasaları maruz kalır, ama bunlardan yalnızca birine uymama özgürlüğüne sahiptir. Bedeni yerçekimi yasasına maruzdur ve uymazlık edemez; havada bırakırsanız taş gibi düşmekten başka seçimi yoktur. Organizma olarak, çeşitli biyolojik yasalara tabidir ve diğer canlılar gibi bunlara uymazlık edemez. Diğer canlılarla paylaştığı hiçbir yasaya uymazlık edemez, ama hayvanlarla, bitkilerle ve cansız unsurlarla paylaşmadığı yasaya, yani insan doğasının yasasına uymamayı seçebilir. Bu yasaya Doğa Yasası denir, çünkü insanlar bunu herkesin doğal olarak bildiğini ve sonradan öğrenmediğini düşünüyordu. Elbette orada burada, tıpkı renk körü ya da müzik kulağı olmayan birkaç kişi gibi, bunu da bilmeyen kişilerin nadiren çıkabileceğinin farkındaydı herkes. Ancak, ¨uygun davranışın¨ ne olduğunun, insanlığın geneli tarafından gayet iyi bilindiği düşünülüyordu. Bence bu düşüncede haklıydılar. Eğer böyle olmasaydı, savaş hakkında söylediklerimiz saçmalıktan başka bir şey değildir. Eğer en düşük rütbeli Nazilerin bile farkında olduğu ve uyması gereken Doğru diye bir şey yoksa, düşmanın yanlış olduğunu söylemenin ne anlamı var? İşte çok önemli bir noktaya geldik. Bazı kişiler, Doğa Yasası ya da uygun davranış diye herkesçe bilinen bir düşüncenin olamayacağını, çünkü farklı çağlarda farklı uygarlıkların farklı ahlak standartları olduğunu öne sürmüştür. Ancak bu doğru değildir. Bazı ahlak kuralları farklılık göstermişse de, bunlar tümden değişik değildir. Eski Mısırlıların, Babililerin, Hinduların, Çinlilerin, Greklerin ve Romalıların ahlak öğretilerini bizimkiyle karşılaştırırsanız, hem birbirlerine hem de bizimkilerine ne kadar benzer olduğunu görüp şaşırırsınız. Bizim asıl sormak istediğimiz tümüyle değişik ahlaktan ne anladınız? Savaştan kaçan insanların hayranlıkla karşılandığı, kendisine iyilik yapanların hepsine kazık atan ve bununla gurur duyan insanların içinde bulunduğu bir ülke hayal edin. Dört artı dördün beş ettiği bir ülke de hayal edebilirsiniz. İnsanlar kime karşı – ailenize mi, vatandaşlarınıza mı yoksa herkese mi – özverili davranmanız gerektiği konusunda farklı düşünebilir. Ama herkes kendinizi ilk sıraya koymamanız gerektiği konusunuda fikir birliği içindedir. Bencillik hiçbir yerde hoş karşılanmaz. İnsanlar tek kadın mı, dört kadın mı alacağınız konusunda farklı düşünebilir. Ama her beğendiğiniz kadına sahip olamayacağınız konusunda hepsi aynı fikirdedir. En dikkat çekici gerçek şudur: Gerçekten Doğru ile Yanlış olduğuna inanmayan bir kişi ile karşılaştığınızda, aynı kişinin biraz sonra bu düşüncenin tam tersinde hareket ettiğini görürüsünüz. Size verdiği bir sözü tutmaz, ama siz de aynısını yaparsanız, ¨Adil değil bu!¨ diye şikayet eder. Bir ulus, antlaşmaların önemli olmadığını öne sürebilir ve ardından kendilerini için önem taşıyan bir antlaşmanın bozulmasına ¨adil değil¨ gerekçesiyle karşı çıkar. Gerçekten antlaşmalar önemli değilse ve Doğru ile Yanlış diye bir şey yoksa adil antlaşmayla adil olmayan antlaşma arasındaki fark nedir? Takke düşmedi mi? İnsanlar her söyledikleriyle Doğa Yasasını başka herkes kadar iyi bildiklerini göstermediler mi? Bu durumda gerçek Doğru ve Yanlış’a inanmak zorundayız ve yalnızca bir gerçeğe dikkat çekmek istiyorum: Bu yıl, bu ay ve muhtemelen bugün, başka insanlardan beklediğimiz davranışı kendimiz başkalarına gösteremedik. Üzerinde durmak istediğim iki nokta şunlardır: Birincisi, dünya üzerindeki tüm insanlar, belli bir şekilde davranmaları gerektiğini düşünürler ve bu düşünceden kurtulamazlar. İkincisi, bu şekilde davranmadıklarının farkındadırlar. Doğa Yasasını bilmekte ve çiğnemektedirler. Bu iki gerçek, kendimizle ve içinde yaşadığımız evrenle ilgili açık düşünmenin temelini oluşturur. Programımızın sonuna geldik. Unutmayın! Twitter’de @gercekyasamyolu’dan bize ulaşabilirsiniz. Eğer merak ettiğiniz konular varsa lütfen bizimle paylaşın. Web adresimiz estopluluk.org . Gelecek programımıza kadar hoşcakalın.…
Mutlak gerçek var mı yok mu? Ne dersiniz? Bu ilk programımızda bu konuyu ele alıyoruz. http://107.161.31.189/mutlakgercek1bolum.mp3 Merhaba sevgili dinleyenler. Yaşam Yolu adlı ilk programımıza hoş geldiniz. Size bu programı sunabildiğimiz için çok mutluyuz ve umarımız bu programımızdan yararlanırsınız. Programımızın adı Yaşam Yolu. Bu programımızın amacı yaşama giden yolu insanlara bildirmek ve bu yaşam yoluna nasıl ulaşacağımızı sizlere anlatmak. Peki bizi kimiz? Biz gerçek yaşam yolunda ilerleyen imanlılar topluluğuyuz. Peki Yaşam Yolu nedir? Kutsal Yazılarda yazıldığı gibi Hz. Davut şöyle yazdı: Yaşam yolunu bana bildirirsin. Bol sevinç vardır senin huzurunda, Sağ elinden mutluluk eksilmez. (MEZMURLAR 16:11 TCL02) Kutsal Yazılar’dan başka bir örnekte ise En bilgli insan olan Hz. Süleyman şöyle dedi: Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür, Ama sonu ölümdür. (SÜLEYMEN’IN ÖZDEYİŞLERİ 16:25 TCL02) Doğru yol yaşam kaynağıdır, Bu yol ölümsüzlüğe götürür. (SÜLEYMAN’IN ÖZDEYİŞLERİ 12:28 TCL02) Demeki yaşama giden bir yol var ve ölüme giden de bir yol var. Bu aslında mantıklı değil mi? Bu konuda trafik canavarlarını örnek gösterebiliriz. Örneğin birisi araba sürürken sadece kendini düşünüp bütün trafik kurallarını çiğnerse kendi hayatını tehlikeye atmış olur. Yine başka bir örnekte Sürücü trafik işaretlerine dikkat etmeden yola devam ediyor. Fakat ileride bir yol çalışması var ve Köprü desteklerinden biri çökmüş. Yol kapanmış. Ancak adam yoldaki işaretleri takip etmediği için bunu bilmiyor. Bu sürücünün gittiği yol onu ölüme götürecek ancak sürücü bu felaketten isteseydi kaçınabilirdi. İnsanoğlu bu kişiye benzer. Yaşama giden bir yol varken onlar ölümü seçiyorlar. Yaşam yol var olduğu için biz insanların bu yoldan haberdar olmalarını istiyoruz. Şimdilik ilk programımıza bir soru ile başlayalım. Mutlak gerçek diye bir şey var mı ya da gerçek göreceli mi? Yani biz size: yaşam yolu ve ölüm yolu diye bir şey var diyoruz. O zaman mutlak gerçeğin olup olmadığını bilmemiz gerekiyor. Bu konu hepimiz için çok önemli. Sonuçta mutlak gerçek yoksa, o zaman yaşam yolu ya da ölüm yolu diye bir şey yok. Peki, Mutlak gerçek var mı? Cevabın hayırsa, Cevabından emin misin? Bir bekle! Mutlak bir cevap verdin. Halbuki verdiğin cevaba göre mutlak gerçek yok. Öyleyse diyelim ki matematik dersindeyiz. Hoca 2+2 eşit nedir? diye soruyor. Sen mutlak gerçeğe inanmadığın için 6 diyorsun. Hoca şaşırmış ama bir soru daha soruyor: 3×3 neye eşittir? Yine cevabın mutlak gerçeğe inanmadığı için 10 oluyor. Ama Hepimiz bu sayısal soruların cevaplarını biliyoruz. Neden? Çünkü mutlak gerçekler var! Aynı zamanda Yer çekim kanunu yine başka bir örnek olabilir. Bu yer çekim kanunu kesin bir şey. Eğer İnanmıyorsanız zıplayın ardından bu gerçeği anlayacaksınız. Bu gerçekler olmasaydı, ekonomik ve bilim alanlarında kaos olurdu. Ama yine itiraz ediyorsun: bilimsel konularda mutlak gerçekler var ama dini ya da ahlaksal konularda mutlak gerçekler yok diyorsun. Biri annene küfrederse ne yaparsın? Çoğumuz kızarız. Ama neden kızalım? Mutlak gerçek yoksa kızmaya hakkımız yok. Mutlak gerçek yoksa, sonuçta insan istediğini yapabilir. Çünkü gerçekler göreceli bir hal alır. Kimi için cinayet işlemek doğru olabilir, kimisi için tecavüz etmek doğru. Bunlara tepki göstermemizin nedeni mutlak gerçeğin var olmasıdır. Başka bir örnek sınırlı bilgi kapasitemiz. Bütün insanların sınırlı bilgileri ve zekaları olduğu için mantıklı olarak mutlak bir ifadede bulanamayacaklardır. Mesela Tanrı yoktur diyemez. Çünkü böyle bir bildiride bulunabilmek için evrenin bütününün başlangıcından sonuna kadar olan süre boyunca mutlak bir bilgisi olması lazımdır. Bu imkansız olduğundan, birisi mantıklı olarak en fazla, ¨Sahip olduğum sınırlı bilgiyle, bir Tanrı olduğuna inanıyorum ya da inanmıyorum diyebilir. O zaman doğa kanunlarına göre ve ahlaksal yönden mutlak gerçekler var. Kabul ettiğimiz doğrular var o halde gerçek yaşama giden bir yol da var. Çünkü mutlak gerçekler var. Bunu bilmemiz hayatımıza ne katıyor? Eğer mutlak gerçek varsa o zaman doğru ve yanlışın mutlak standartları vardır ve bizler de bu standartlara karşı sorumluyuz. İnsanlar mutlak gerçeği ret ettiklerinde aslında ret ettikleri şey bu sorumluluktur. Ayrıca eğer mutlak gerçekler varsa, mutlak gerçekleri veren biri var. İşte önümüzdeki programlarda mutlak gerçeklerin geldiği konular hakkında konuşacağız. Sizin yorumlarınız bizim için çok önemli. Twitter’de @gercekyasamyolu’dan bize ulaşabilirsiniz. Eğer merak ettiğiniz konular varsa lütfen bizimle paylaşın. Unutmayın web adresimiz estopluluk.org. Gelecek programıza kadar hoşcakalın.…
به Player FM خوش آمدید!
Player FM در سراسر وب را برای یافتن پادکست های با کیفیت اسکن می کند تا همین الان لذت ببرید. این بهترین برنامه ی پادکست است که در اندروید، آیفون و وب کار می کند. ثبت نام کنید تا اشتراک های شما در بین دستگاه های مختلف همگام سازی شود.